15 Aralık 2013 Pazar

Ali Poyrazoğlu’ndan sistem dışı bir Kaplumbağa!

O her iki dünya savaşının dehşetini, onlarca iç savaş felaketini iliklerinde hissetti.  Sachsenhausen’den Auschwitz’e altı köşeli yıldızlarla damgalanmış insanların yüzlerine dokundu. “Barış, kardeşlik, özgürlük” vaadiyle gelen orak çekiçli devrimin kahramanlarını ve aydınlarını Gulaglarda, Sibirya cehenneminde Satürn’ün evlatlarını yediği gibi yediğine tanık oldu. Guernica’da önce ölümle ardından Picasso’yla yüzleşti. Hiroşima’ya acımazsızca bırakılan “Little Boy” tutuşturunca küçük kızların saçlarını anladı “uygar” insanın lanetini… 
O bir kaplumbağa, Darwin’in kaplumbağası!  


Dur durak bilmeyen tiyatro üstadı Ali Poyrazoğlu geçtiğimiz bahardan bu yana "Kaplumbağa" isimli oyunu sahneliyor. Kaplumbağa, İspanyol oyun yazarı Juan Mayorga’nın elinden çıksa da Ali Poyrazoğlu onu usta bir terzi gibi yeniden biçimlendirmiş. Ve ortaya bir “vahşet sirki” sahnesi çıkmış. Tabiri caizse oyun izleyiciyi sürekli formatlayan, didaktik yönüne rağmen, temposundan ödün vermeyen harika bir yapıta dönüşmüş. 

Resim: http://sozcu.com.tr/2013/roportaj-magazin/chp-ve-mhpnin-de-akil-insanlari-olmali-304368/

Ali Poyrazoğlu / Bülent Kayabaş/ Nur Gürkan / Özdemir Çiftçioğlu
 Kaplumbağa Harry Robinson, Charles Darwin tarafından Galapagos Adaları'nda bulunmuş. Böylece hayatı değişmiş. Dünya tarihinin son 200 yılının tanığı olmuş. Ömrünün ortalarında da “çok bilen” bir tarih profesörü ile yolları kesişiyor. İzleyicilerin kendisiyle tanışması da bu zamana rastlıyor. Resmi tarihin gölgelerinde zamanı arşınlıyoruz beraberce. “Tarihi tarih yapan ayrıntılardır” diyor Harry. Ayrıntıların sonsuzluğunda kayboluyoruz. Çok emin olduğumuz bilgilerimiz atmosfere karışıyor. Şaşırıyoruz. Zaman zaman kelimelerin sihirli gücüne bir görünüp bir kaybolan arşiv görüntüleri eşlik ediyor. Tarihin perdeye yansıyan siyah-beyaz aksine kitleniyoruz. Harry çok başarılı bir anlatıcı. Troçki’nin demir gibi soğuk bakan gözlerinde, Churchill’in purosunun dumanında, belki Lenin’in yatağının altındayız artık. Rehberimiz bir kaplumbağa ve biz bütün sırları biliyoruz!

 Son Söz…

Soluk soluğa alkışlarımızın sonunda Ali Poyrazoğlu olanca mütevazılığı ile “birlikte oynadık” diyor seyircisine. Uzun uzun açıklıyor Kaplumbağa’yı. Oyunun arka planını öğreniyoruz. Hatta oyun esnasındaki bazı detayları da açıklıyor. Kimsenin aklında eksik bir nokta kalmasın ister gibi. Tiyatroya yeni başlamış kadar heyecanlı Darwin’in kaplumbağası kadar bilge bir adam var karşımızda. Dediği gibi oyunu evimize de getiriyoruz. Bundan sonra gittiğimiz her yere de götüreceğiz muhtemelen….
Tiyatro asla susmaz... Hazır fırsat varken Kaplumbağa’yı ziyaret etmeli…







1 yorum:

  1. Gerçekten güzel bir tiyatroydu. Bir kelime ile güldürüp ardından gelen kelime ile seni tekrar oyuna odaklıyor. Emeği geçen herkese çok teşekkür ederim.

    YanıtlaSil